MASKE FİNAL

MASKE FİNAL

Ayrıntılı bir açıklama daha yapma zamanı geldi.

Her konu ile ilgili ayrıntılı bilgi verdiğim halde. Tüm makalem içerisinden tek bir cümle seçerek beni yerden yere vuran arkadaşlar var.

“Abdestsiz namaz kılmak günahtır” yazıyorum.

Kötü niyetli olan biri “Bilgehan Bilge diye bir adam var “namaz kılmak günahtır.” Dedi diye yaygara yapıyor.

Veya tüm makaleyi okumadan yorum yapanlar var.

Emin olun kızmıyorum.

Ben hekimim.

Normal dışı ile mücadele ederim.

Bu güne kadar hiçbir hastamla kavga etmedim.

Adı üzerinde hastadır o. Acısı olan ,endişesi olan bir insan ile tartışılır ve kavga edilir mi?

Konuyu özetleyelim:

Maske takılması ile ilgili dört görüş bildirdim.

Kişisel görüşlerim değil.

Bı konuda 2018 tarihine kadar saygın bilim dergilerinde yayınlanmış makaleler ile yapılmış deneysel klinik ve laboratuvar çalışmaların özeti ve bu çalışma sonuçları ile ilgili yorumlar.

Sürecin, yani salgının başından itibaren maske ile ilgili olarak dört temel bilgiyi paylaştım sizlerle.

1- Tıbbi maskeler, cerrahi maskeler, N95 ve bez maskeler Covid-19 tipinde bir virüs için koruyucu değildir.

2- Maskeler bir süzgeç veya kolektör gibi yüzeylerinde virüs biriktirir. Yüksek sayıda virüsün bulaşıcılığı ve hastalık yaratma potansiyelinin çok daha tehlikeli olduğu bilinen bir konudur.

3- Maskeler kan oksijen miktarını azaltır. Bu durum çeşitli kalp damar, beyin damar hastalıkları, KOAH, Amfizem gibi akciğer hastalıkları için yüksek risk oluşturur.

4- Maske üretiminde kullanılan sentetik ve kimyasal ürünler alerjik reaksiyon yaratma potansiyeli içerir.

5- Kontrolsüz bir şekilde güvenli üretim şartları denetlenmeden üretilen maskelerin ileride kanser, toksik organ hasarı ve alerjik hastalıklar oluşturduğu gerçeği ile karşılaşabiliriz.

Bu gün bile maske kullanan hastaların önemli bir kısmında nefes darlığı, gögüs sıkışması, gözlerde kızarıklık, cilt döküntüleri ve kaşınma, geniz yanması gibi yoğun şikayetler dikkate alınmalıdır.

Triko-bez ev yapımı maskeler ile Tıbbi veya cerrahi maskelerin Covid-19 tipi virüsler için koruyucu olmadığı bilinen bir gerçektir.

Maske kullanımını savunan bilim insanları bile maske konusunda “koruyucudur demezler. Koruyucu olabilir derler.” Yani bir ihtimal koruyabilir.” ifadesi kullanırlar.

İşte bu görüş tamamen kişisel düşüncedir.

Üstelik “koruyabilir” demeden önce maskenin “ideal” bir şekilde takılması halinde bu ihtimalden bahsederler.

Halbuki deneysel çalışmalar. Bez maskelerde %80 oranında, Cerrahi maskelerde %65 oranında N95 maskelerinde %5 oranında “koruyamama- geçirgenlik “ olduğunu ortaya koyar.

Olsun .Az da olsa koruyor diyebilirsiniz.

Verilen bu oranlar koruma oranı değil virüs partikülü geçirme oranıdır.

Yani %95 koruyan bir maske sizi %95 hastalıktan korumaz. Sadece maruz kaldığınız virüslerin %95’ini filtreler, geri kalanını solunum yollarınıza gönderir.

Bir anda bir milyon virüs partikülüne maruz kaldığınızda bu virüslerin (300 nanometreden büyük olanlarının 950.000 tanesi maskenizde kalır. 50.000 tanesi solunum yoluna gider.

Hastalanmanız için 1000 partikül yeterli.

Yani çok mükemmel bir şekilde taktığınız N95 bile bu sayının 50 kat kadarı virüsün vücudunuza girişini engellemez.

N95 ise içlerinden en güvenlisi kabul edilse de: Yüz anatomisine uygun ve sıkı bir şekilde takıldığında 300 nanometre ve daha büyük parçacıkları %95 oranında filtreler. Covid-19’un büyüklüğü 50-200 nanometredir.

Maskelerin yetersizliği ve tehlikesinin en güzel kanıtı. Sağlık profesyonellerinin hastalanma oranlarıdır.

Maske takmayan ve sıkı maske takan ülkeler arasında istatistiki olarak fark olmaması ve hatta sıkı maske kullanımı sonrasında bile virüse yakalanan hasta sayısının zirve yaptığı coğrafyalardır.

Bilim insanları bu beklenmeyen sonuç için iki savunma mekanizması geliştirmiştir.

1-  Virüs’ün yarıdan daha çok oranda doğrudan damlacık yolu ile değil, temas edilen yüzeylerden kontaminasyona sebep olduğunu ileri sürerler.

2- Toplumun maske kullanmayı bilmediğinden dem vururlar.

Her iki görüş de “çaresizlik” ürünüdür.

Maskenin meydana getirdiği tüm riskler  göz önüne alındığında.

Fayda değil zarar verdiği açıktır.

Şimdi bana ait olmayan. Bilim insanlarının yaptığı araştırma sonuçları ile ilgili birkaç örnek vereceğim. 2019 yılına kadar yapılmış yüz binlerce benzer sonuç içeren araştırma sonuçlarını da konu ile ilgilenen arkadaşlar literatürde bulabilir.

-“Cerrahi bir maske, tasarım gereği, havada öksürük, hapşırma veya bazı tıbbi prosedürlerle bulaşabilen çok küçük parçacıkları filtrelemez veya engellemez. Cerrahi maskeler ayrıca yüz maskesinin yüzeyi ile yüz arasındaki gevşek uyum nedeniyle mikroplardan ve diğer kirleticilerden tam koruma sağlamaz”  “N95 Solunum Maskeleri ve Cerrahi Maskeler (Yüz Maskeleri)”. ABD Gıda ve İlaç İdaresi. 2020-03-11. Erişim tarihi:2020-03-28 .   Bu makalede, herkese açık olan bu kaynaktan gelen metin yer almaktadır .

-Cerrahi maskeler, kullanıcıyı havadaki bakterileri veya virüs parçacıklarını solumaktan korumak için tasarlanmamıştır ve bu amaçla tasarlanmış solunum cihazlarından daha az etkilidir.  “Sağlık Çalışanları İçin Havadaki Bulaşıcı Ajanlara Karşı Solunum Koruması: Cerrahi maskeler çalışanları korur mu?” İSG Gerçek Sayfaları Yanıtlar. Kanada İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi. 2017-02-28. Erişim tarihi: 2017-02-28 .

-Bununla birlikte, bir çalışma, “iyi” filtreleri olan cerrahi maskeler için bile, deneklerin% 80-100’ünün OSHA tarafından kabul edilen bir kalitatif uyum testinde başarısız olduğunu ve kantitatif bir testte% 12-25 sızıntı olduğunu gösterdi. Brosseau, Lisa; Ann, Roland Berry (2009-10-14). “N95 Solunum Maskeleri ve Cerrahi Maskeler”. NIOSH Bilim Blogu. Erişim tarihi: 2020-03-28 .   Bu makalede, herkese açık olan bu kaynaktan gelen metin yer almaktadır .

-Topluluk ve ev ortamlarında, yüz maskelerinin ve solunum cihazlarının kullanımı genellikle önerilmez, yakın temastan kaçınmak ve iyi el hijyenini korumak gibi diğer önlemler tercih edilir .  “Yeni Grip A (H1N1) Virüs İletimini Azaltmak için Yüz Maskesi ve Solunum Cihazı Kullanımı için Geçici Öneriler”. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri. 27 Mayıs 2009.Aksi belirtilmediği takdirde, “yüz maskeleri” anlamına gelir tek kullanımlık tıbbi cihazlar olarak kullanım için ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından temizlendi facemasks. Bu, cerrahi, diş, tıbbi prosedür, izolasyon veya lazer maskeleri olarak etiketlenmiş yüz maskelerini içerir … Yüz maskeleri bir kez kullanılmalı ve daha sonra çöp kutusuna atılmalıdır.

Dr.Bilgehan Bilge

Bunlar Da İlginizi Çekebilir

Son haberler

(ZS)orunlu PCR Testi Uygulaması

Kaynak: http://yesilderman.com.tr/2021/08/21/pcr-testi-uygulamasi/ Covid19 Aşılarını dolaylı yoldan zorunlu kılan PCR Testi uygulamasının Hukuki yönünü irdeledik. 20.08.2021 Tarihli ve “Bazı Faaliyetler İçin PCR Zorunluluğu” başlıklı İçişleri Bakanlığı...

Üniversitelerdeki Aşı Zorlamasına Karşı Dilekçe

………………………….………………………….. ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ’ne Üniversitenizin ……………………………….……..…… bölümünde okumaktayım.…………….…. tarihinde tarafıma ve okul arkadaşlarıma tarafınızca aşı olmam yönünde ……………………. yoluyla bildirim aldım. Bildirimin içeriğinde aşı olmamam durumunda...

Corona Sürecindeki Hikayelerine Talibiz

Bizimle konu hakkındaki her türlü duygu, düşünce ve yorumunu paylaşarak bu platforma sen de katkı sağlayabilirsin.

Bize Katıl

Yabancı dilden Türkçe’ye çeviri konusunda destek olmak ya da kendi alanın çerçevesinde paylaşımlarımıza katkı sağlamak istersen, bize yazabilirsin.

Bizi takip et

Güncel paylaşımlardan haberdar olmak ister misin?

Okumaya Devam Et

Somatoscope

  (Bu videolar bakteri oluşum görüntülerinin tüm aşamalarını değil sadece 13 aşamasını göstermiştir.) Sormamız gereken önemli bir soru var:Modern...

THE MASK

THE MASK

Maske!..

Büyük bir çoğunluğunuz onunla yeni tanıştınız.

Ben onunla 36 yıl önce tanıştım.

Özellikle son otuz yılım hemen her gün onunla geçti.

Benim anam babam ve ailemden sonra en uzun birlikteliktelerimden biri.

İnsan otuz yıl boyunca hemen her gün birlikte olduğu, kullandığı, her şey konusunda elbette bir fikir sahibi olur.

O kadar yaşanmışlık ve tecrübe ,o insana  onunla ilgili söz söyleme hakkı vermelidir değil mi?

Vermelidir ve verir de zaten.

Olağanüstü bir salgın nedeni ile son aylarda, hepinizin kullandığı maskeleri , normal zamanlarda, rutin olarak tıp camiasında kimler kullanır biliyor musunuz?

Ameliyathanede görevli sağlık profesyonelleri. Ve çok özel şartlarda çalışan laboratuvar ve yoğun bakım çalışanları.

Cerrahlar, cerrahi hemşireler, anestezi hekim ve ekibi, cerrahi personel hemen her gün defalarca maske takıp maske çıkarırlar.

Cerrahlar için maske mesleklerinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Oysa,

Mikrobiyoloji uzmanları, enfeksiyon hastalıkları uzmanları, dahiliye uzmanları hiç maske takmazlar.

Hatta mikrobiyoloji laboratuar çalışanları bile hiç maske takmaz.

Siz hiç maske takan enfeksiyon uzmanı veya dahiliye uzmanı gördünüz mü?

Ben 1983 den beri ne üniversite hastanelerinde ne devlet hastanelerinde ne de özel hastanelerde hiç maske ile gezen enfeksiyon hastalıkları uzmanı veya mikrobiyolog görmedim.

Bu saydığım branşlar, bulaşıcı hastalıklar ile ilgili olanlar.

Hani bize 7/24  maske takın diyen arkadaşlar.

Corona öncesi meslek hayatlarında nerede ise hiç maske takmamış meslektaşlar.

Cerrahlar ise hemen her gün, defalarca maske takarlar.

O yüzden cerrahlar neden maske taktıklarının hem pratik hem de teorik olarak bilincinde olan insanlardır.

Bu bilinç, bu bilgi ve bu tecrübeler bütünü der ki;

– Maske seni korumaz.

– Hastadan bulaşabilecek bir hastalık konusunda maske koruyucu değildir.

– Maske sadece senden kaynaklı “bakteriyel” bir bulaşma riskine karşı hastanı korur.

– Maske virüs adı verilen mikroorganizmalar için koruyucu değildir.Ne seni korur, ne de hastanı.

Neden  cerrahi maskeler bakteri adlı mikroorganizmaya karşı kısmi koruma sağlıyor da virüs’e karşı koruma sağlamıyor?

Çünkü virüs bakterilere göre çok, çok küçücük, minnacık bir organizmadır.

Çok, çok özel A1, A2 olarak bilinen maskeler dışında diğer tüm maskelerden geçer gider.

Bu çok, çok özel maskeler sadece “virüs laboratuvarlarında ve özel şartlarda” kullanılır.

Siz hiç A1, A2 maskesi görmediniz. Göremezsiniz de.

Sokakta satılmaz, Bir liraya verilmez.

Sizin, bizim kullandıklarımız tırı vırı maskelerdir.

Bu virüs için hiç bir işe yaramazlar.

Zaten,

Basit bir örnekleme ve mantık ile:

Bu maskeler  bu virüse karşı  koruyucu olsaydı on binlerce doktor ve sağlık çalışanına bu virüs bulaşabilir miydi?

Maske takın önerisinde bulunan bilim insanlarının bir teorisi var.

Onlar da maskenin virüs için koruyucu bir bariyer olmadığını biliyor.

Ancak, “damlacık” adı verilen, salya ve sümük tanecikleri maske süzgecine takılabilir. Bu tanecikler çok, çok büyüktür.. İçlerinde onlarca virüs içeren bu habbelerin etrafa yayılmaması ve/veya maskeden içeri girmemesi için maske bezi bir bariyer sağlar. Düşüncesindeler.

Teorik olarak haklılar.

Virüs olan  bir ortamda maske tıpkı bir çay süzgeci gibi bu “onlarca, yüzlerce virüs barındıran damlacıkları” üzerinde toplar.

Ayrıca damlacıklar haricinde serbest olan virüslerin geçişini engelleyemez.(Aeresol bulaşma)

Maske süzgeç gibi virüsleri ağzımızın önünde toplasın. Bu neden sakıncalı olsun ki?

Sakıncalıdır.

Her virüs bir insanda hastalık yaratabilmesi için belli bir sayıda vücuda nüfuz etmelidir.

Mesela MCV adlı virüs 1-3 tane ile hastalık yaratabilir.

Covid-19 ise en az 1000 partikülün tek seferde maruziyeti ile hastalığa sebep olur.

Diyelim ki sokakta veya bir alışveriş merkezinde yürüyorsunuz. Ve ortamda virüs var.

Eğer maskeniz yoksa uzun bir süre içerisinde tek seferde   maruz kalacağınız virüs miktarı kısıtlıdır.

Ağzınız ve burnunuzda maske varsa dolaştığınız süre boyunca bir kollektör gibi maskeniz virüs toplayacaktır.Nefes alıp verdiğiniz yerde.

Maskenizin ılık ve nemli ortamı bu virüslerin hayatta kalması için ideal bir ortamdır.

Kısa bir süre sonra maskeniz kelimenin tam anlamı ile bir “ virüs bombası” haline gelecektir.

Bu bomba eğer çok profesyonel değilseniz vücudunuza bir şekilde sirayet edecektir.

İstemsiz maske düzeltme, burnu açıp, kapatma, maskeyi boyna indirip tekrar takma gibi davranışlar o bombanın vücudunuzda patlaması ile sonuçlanır.

Normal şartlarda sizi hasta etmeyecek ve semptomsuz (asemptomatik) olarak atlatabileceğiniz az miktarda virüs maruzatı yerine evinize on binlercesi maskenizde birikmiş olarak gideceksiniz.

Yani bırakın koruyuculuğu tam tersi tehlikeli bir önlem olacak maskeniz.

Ayrıca:

Corona virüsü artık sizin de bildiğiniz gibi hemen her yolla bulaşabiliyor.

En sık bulaşma yolu “damlacık” olsa da. Havada karbon partikülleri ve polenler ile de yolculuk yaptığı saptandı.

Yüzünüzde maske olması maalesef koruyucu değil.

Çünkü

Her yerinize bulaşıyor,

Saçlarınıza, elbiselerinize, aksesuarlarınıza.

Bu gerçek sizde paranoya ve yersiz endişe yaratmasın.

Az miktarda ve hastalık yapma gücü zayıflamış virüsler ile karşılaşmanız ve bağışıklık kazanmanız olasılığı çok yüksek.

Hastalık yapma gücü zayıf virüsler güneşli ve açık alanlarda bulunur.

Umarım bu şekilde atlatırsınız.

Yalnız maske!.. Eğer maske kullanma konusunda bir sağlık profesyoneli değilseniz faydadan çok zarar verir.

Ayrıca bu virüs için ortalama sosyal mesafe 6-40 metre kadardır.( Çok özel laboratuar şartlarında, kapalı ve rüzgarsız ortamda.)

Boşuna evham yapmayın. 1.8 metre yaygaradır.

Maskenin ne olup ne olmadığını kullanan bilir yani cerrahi ekip.

Sosyal mesafe işi ise komediden ibarettir.

Dr.B.Bilge

Bunlar Da İlginizi Çekebilir

Son haberler

(ZS)orunlu PCR Testi Uygulaması

Kaynak: http://yesilderman.com.tr/2021/08/21/pcr-testi-uygulamasi/ Covid19 Aşılarını dolaylı yoldan zorunlu kılan PCR Testi uygulamasının Hukuki yönünü irdeledik. 20.08.2021 Tarihli ve “Bazı Faaliyetler İçin PCR Zorunluluğu” başlıklı İçişleri Bakanlığı...

Üniversitelerdeki Aşı Zorlamasına Karşı Dilekçe

………………………….………………………….. ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ’ne Üniversitenizin ……………………………….……..…… bölümünde okumaktayım.…………….…. tarihinde tarafıma ve okul arkadaşlarıma tarafınızca aşı olmam yönünde ……………………. yoluyla bildirim aldım. Bildirimin içeriğinde aşı olmamam durumunda...

Corona Sürecindeki Hikayelerine Talibiz

Bizimle konu hakkındaki her türlü duygu, düşünce ve yorumunu paylaşarak bu platforma sen de katkı sağlayabilirsin.

Bize Katıl

Yabancı dilden Türkçe’ye çeviri konusunda destek olmak ya da kendi alanın çerçevesinde paylaşımlarımıza katkı sağlamak istersen, bize yazabilirsin.

Bizi takip et

Güncel paylaşımlardan haberdar olmak ister misin?

Okumaya Devam Et

Somatoscope

  (Bu videolar bakteri oluşum görüntülerinin tüm aşamalarını değil sadece 13 aşamasını göstermiştir.) Sormamız gereken önemli bir soru var:Modern...

BEYİNCİ

BEYİNCİ

“Bir beyinci yazmış. Maske öldürür demiş. Madem maske öldürür, maske takan cerrahlar niye ölmüyor?”

Son yorum bu.

Sevgili arkadaşlarım,

Sizlerle bu virüs için maske kullanmanın faydasızlığı  ve maske kullanmanın yan etkileri ile ilgili bilgi ve uyarı içeren birkaç makale paylaştım.

Büyük çoğunluğunuzun kullandığı tıbbi, cerrahi, bez ve 3m maskelerin Covid-19 benzeri virüslerin bulaşıcılığını engellemediği bilgisini içeren yüzlerce saygın bilim insanı ve kurumun yaptığı çalışmaların sonuçlarını sizlerle paylaştım.

Ve özellikle 2020 yılı öncesi bağımsız araştırmaları esas aldım.

Neden 2020 yılı öncesi?

Çünkü. Günümüzde “maske” öncelikle bir ticari meta haline gelmiştir.

Ve ayrıca asıl işlevinden uzaklaşarak  dünyada  farklı siyasi ve politik düşüncelerin, görüşlerin adeta pankartı olarak algılanmaktadır.

Bu yüzden 2019’un son çeyreği ve 2020 yılında yayınlanmış “bilimsel” makaleler “etki altında kalma şüphesi” içerir.

Bağımsızlığı tartışılır.

Biz maske ile ilgili 2018 yılına kadar yayınlanmış araştırma sonuçlarını daha sıhhatli ve tarafsız buluruz.

Tekrar hatırlatayım:

1-Maske sizi bu virüs enfeksiyonundan korumaz. Öyle olsa idi tüm virüs laboratuarlarında maske yeterli olurdu ve maske takan hiçbir sağlık profesyoneli hastalanmazdı.

2-Maske bir kolektör gibi virüs toplar ve sizin daha ağır bir şekilde hastalanmanıza sebep olur.

3-Maske kullanımı profesyonel bir tecrübe gerektirir.

4-Maske yetersiz oksijen almanıza sebep olur. Bu da kronik kalp,damar hastalığı, beyin damar hastalığı, hipertansiyon hastalığı gibi hallerde ölümcül risk arttırır.

5-Maske KOAH, Astım, Amfizem gibi solunum yolları hastalıklarını alevlendirir.

6-Maske yapımında kullanılan sentetik materyallerin kısa ve orta süre içerisinde ne gibi hastalıklara sebebiyet verebilecekleri araştırılmamıştır. İleride alerjik reaksiyon altyapısı ve hatta kansere sebebiyet verme ihtimalleri mevcuttur.

Sizi asla korumayan ama sizi şimdi veya gelecekte ölümcül riskler altına sokan bir tehdit ile karşı karşıyasınız.

Umarım bu konu ile ilgili bilimsel uyarılar dikkate alınır ve zorunlu uygulama kaldırılır.

Tüm bu gerçeklere rağmen takmak isteyen taksın.

Tıpkı sigara gibi,

Zararlarını bildiği halde kullanmak kişisel tercihtir.

Gelelim bize:

Yani meslek hayatlarında maske kullanmak zorunda olan cerrahlara.

Cerrahların büyük çoğunluğu mesleklerini icra ederken günde 3, 4 ve hatta 10 saat maske kullanır.

Madem bu maske oksijeni azaltır. O zaman bu cerrahlar neden ölmüyor?

Gibi ilkel sorulara cevap olsun.

Ve maalesef bu soruyu soranlar içerisinde tıp eğitimi alan kardeşlerimiz ve hatta az sayıda cerrah da var.

Cerrahlar gerçekten de yeri gelir 8-10 saat süre ile kesintisiz maske takarlar.

Bu çok istisnai bir durumdur.

Genellikle bu tip uzun ameliyatlarda  iki-üç saatte bir mola verilir. Veya ekip değiştirilir.

Ameliyathane atmosferi sokak veya ev atmosferinden farklıdır.

Çok iyi ve yüksek seviyede oksijen, temiz hava içeren  ve pozitif basınçlı bir atmosferdir.

İçerisi yani ameliyathane soğuktur. 20-24 derecedir. Bu da oksijen ihtiyacını azaltır.

Cerrah nerede ise bir metrekare içerisinde efor sarf eder. Yani ameliyathane içerisinde yürümez, koşmaz, ağırlık kaldırmaz.

Tüm bu olumlu çevre koşullarına rağmen

Yani uygun ısı, taze hava, yüksek oksijen oranı ve vücudun kas kütlesinin çok azının çalışmasına rağmen.

Cerrah yorulur.

Uzun bir ameliyat sonrası beti benzi atmış bir vaziyette çıkar salondan. Dayak yemiş gibi yorgundur. Bir kısmı baş ağrısı, hafif bilinç bulanıklığı, dengesizlik yaşar.

Ameliyat sırasında kalp ve beyin damar hastalığı geçiren cerrah sayısı az değildir.

2018 yılına kadar bu konuda yayınlanmış bilimsel araştırmaları inceledim.

Maske kullanan cerrahlar ve ameliyathane personelleri araştırılmış.

Yüksek oksijen ve iyi havalandırma koşulları olan ameliyathanelerde,

Maske kullanan cerrahi ekibin kan dolaşımında oksijen miktarının  %5- 20 oranında düştüğü saptanmış.

Ne olacak yani %5-20 düşsün. Bu da tehlikemi?

Evet tehlike.

Çok iyi havalandırılan ve dış atmosfere göre çok yüksek oksijen ihtiva eden ameliyathane ortamında bile kan oksijeni %5-20 oranında düşüyorsa.

Ev içi ve sokaklarda az oksijen içeren atmosferde akciğer hastalığı olan ve sınırda kan oksijeni ile yaşayan veya kalp, damar hastalığı, beyin damar hastalığı ve hipertansiyon hastalığı yaşayan insanlarda maske ne kadar kan oksijeni düşürür?

Ve bu oksijen kaybının sonuçları ne olur?

Kaç insanımız kalp krizi geçirir?

Kaç insanımız beyin inmesi yaşar?

Kaç insanımız hipertansiyon krizine girer?

Kaç insanımız astım krizi ve solunum yetmezliği yaşar?

Kaç insanımız ölür?

Ve ne uğruna?

Covid-19 gibi bir virüs için hiçbir koruyuculuğu olmayan maske taktıkları için.

Ve diyelim ki tek başına bu maske koruyor. Ve diyelim ki korunmak için tepeden tırnağa astronot gibi giyinen adamlar abartıyor.(Ki onlar bile virüse yakalanıyor.)

Tamam,

Maske takalım.

Bu virüsün öldürücülüğü ne?

Bulaşsa bile yüz bin de bir.

Peki maske kullanımının tetiklediği  Astım, KOAH, Kalp, Beyin damar hastalıkları, Hipertansiyon, Allerjik reaksiyonlar ne kadar öldürücü?!…

Tüm bu gerçek veriler ışığı altında.

Kullanan kullansın.

Ama bırakın da kullanmayan yaşama hakkını kullansın.

Boş beleş , ezber bilgiler ile toplum üzerinde panik, histeri ve paranoya yaratmayın.

Maske net bir şekilde öldürür ve bu virüs bulaşıcılığında hiçbir işe yaramaz. Tıpkı sosyal mesafe gibi.

Dr.Bilgehan Bilge

Bunlar Da İlginizi Çekebilir

Son haberler

(ZS)orunlu PCR Testi Uygulaması

Kaynak: http://yesilderman.com.tr/2021/08/21/pcr-testi-uygulamasi/ Covid19 Aşılarını dolaylı yoldan zorunlu kılan PCR Testi uygulamasının Hukuki yönünü irdeledik. 20.08.2021 Tarihli ve “Bazı Faaliyetler İçin PCR Zorunluluğu” başlıklı İçişleri Bakanlığı...

Üniversitelerdeki Aşı Zorlamasına Karşı Dilekçe

………………………….………………………….. ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ’ne Üniversitenizin ……………………………….……..…… bölümünde okumaktayım.…………….…. tarihinde tarafıma ve okul arkadaşlarıma tarafınızca aşı olmam yönünde ……………………. yoluyla bildirim aldım. Bildirimin içeriğinde aşı olmamam durumunda...

Corona Sürecindeki Hikayelerine Talibiz

Bizimle konu hakkındaki her türlü duygu, düşünce ve yorumunu paylaşarak bu platforma sen de katkı sağlayabilirsin.

Bize Katıl

Yabancı dilden Türkçe’ye çeviri konusunda destek olmak ya da kendi alanın çerçevesinde paylaşımlarımıza katkı sağlamak istersen, bize yazabilirsin.

Bizi takip et

Güncel paylaşımlardan haberdar olmak ister misin?

Okumaya Devam Et

Somatoscope

  (Bu videolar bakteri oluşum görüntülerinin tüm aşamalarını değil sadece 13 aşamasını göstermiştir.) Sormamız gereken önemli bir soru var:Modern...

Hodri meydan

Hodri meydan

Beni uzun süre takip eden arkadaşlar bıktı artık.

Hoca bu maske meselesine taktı diyenler çoğunlukta biliyorum.

Ama her yerden bu konu ile ilgili mesaj yağmuru var.

Evet!.. Maske öldürür diyen beyin cerrahı Bilgehan Bilge benim.

Ve üzerine basa basa tekrar ediyorum,

Maske bu virüs enfeksiyonu karşısında sizi korumaz!..

Maske kullanmak işe yaramadığı gibi çok tehlikelidir.

1-Maske sizi bu virüs enfeksiyonundan korumaz. Öyle olsa idi tüm virüs laboratuarlarında maske yeterli olurdu ve maske takan hiçbir sağlık profesyoneli hastalanmazdı.

2-Maske bir kolektör gibi virüs toplar ve sizin daha ağır bir şekilde hastalanmanıza sebep olur.

3-Maske kullanımı profesyonel bir tecrübe gerektirir.

4-Maske yetersiz oksijen almanıza sebep olur. Bu da kronik kalp,damar hastalığı, beyin damar hastalığı, hipertansiyon hastalığı gibi hallerde ölümcül risk arttırır.

5-Maske KOAH, Astım, Amfizem gibi solunum yolları hastalıklarını alevlendirir.

6-Maske yapımında kullanılan sentetik materyallerin kısa ve orta süre içerisinde ne gibi hastalıklara sebebiyet verebilecekleri araştırılmamıştır. İleride alerjik reaksiyon altyapısı ve hatta kansere sebebiyet verme ihtimalleri mevcuttur.

Diyorum.

Ve buradayım.

Aksini iddia eden kanıtları ile gelsin.

Ayrıca,

Benim bir hekim olarak yaptığım bu uyarıları “şuç unsuru” olarak değerlendirenler beni ihbar etsin.

Türk Tabipler Birliğine şikayet etsin,

Hatta savcılığa suç duyurusunda bulunsun.

Ama açık adı ve soyadını yazsın ki tazminat hakkım olsun.

Öyle bilip bilmeden hariçten gazel okumasın hiç kimse.

Bu toplum sağlığı işidir.

Ezbere olmuyor bu işler.

Papağan gibi,

Sosyal medya üzerinden “bık, bık yapmayın.”

Ben buradayım.

Maske işe yaramaz, üstelik zararlıdır.

Hodri meydan.

Beyin ve Sinir Cerrahı
Dr. Bilgehan Bilge

Bunlar Da İlginizi Çekebilir

Son haberler

(ZS)orunlu PCR Testi Uygulaması

Kaynak: http://yesilderman.com.tr/2021/08/21/pcr-testi-uygulamasi/ Covid19 Aşılarını dolaylı yoldan zorunlu kılan PCR Testi uygulamasının Hukuki yönünü irdeledik. 20.08.2021 Tarihli ve “Bazı Faaliyetler İçin PCR Zorunluluğu” başlıklı İçişleri Bakanlığı...

Üniversitelerdeki Aşı Zorlamasına Karşı Dilekçe

………………………….………………………….. ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ’ne Üniversitenizin ……………………………….……..…… bölümünde okumaktayım.…………….…. tarihinde tarafıma ve okul arkadaşlarıma tarafınızca aşı olmam yönünde ……………………. yoluyla bildirim aldım. Bildirimin içeriğinde aşı olmamam durumunda...

Corona Sürecindeki Hikayelerine Talibiz

Bizimle konu hakkındaki her türlü duygu, düşünce ve yorumunu paylaşarak bu platforma sen de katkı sağlayabilirsin.

Bize Katıl

Yabancı dilden Türkçe’ye çeviri konusunda destek olmak ya da kendi alanın çerçevesinde paylaşımlarımıza katkı sağlamak istersen, bize yazabilirsin.

Bizi takip et

Güncel paylaşımlardan haberdar olmak ister misin?

Okumaya Devam Et

Somatoscope

  (Bu videolar bakteri oluşum görüntülerinin tüm aşamalarını değil sadece 13 aşamasını göstermiştir.) Sormamız gereken önemli bir soru var:Modern...

COVID-19 AŞISI, DEVŞİRME VE KOBAY!….

COVID-19 AŞISI, DEVŞİRME VE KOBAY!….

Yazan: Prof.Dr. Alişan Yıldıran

Tarihde ilk defa osmanlıların keşfedip, başarı ile uyguladığı devşirme sistemi ülkemizin müslüman – türk vatanı haline gelmesinde mühim bir yer işgal eder (1). Sistemin başarısının en bilinen numunesi Sokullu Mehmet Paşa’dır.

Bu sistemi daha sonra bizatihi bizden alıp bize karşı başarı ile başka odaklar kullanmışlar ve 1908’de bile beş milyon kilometrekare olan topraklarımız mendil kadar bile bırakılmamışdır. Bunun zihnî açıdan son örneğini 2016’da yaşadığımızı da hatırlatmak isterim.

Tıp ilminin gelişmesinde şüphe yok ki en mühim araç aşılar olmuşdur, bunu temin için kullanılan en mühim malzeme ise immünolojik ve genetik sonuçlar alınmasını sağlayan deney hayvanları (2) yani kobaylar gine domuzu, sıçan, fare, maymun ve bizatihi insandır (3). Yüzmilyonlarcasının telef edilmesi bahs-i diğer…

Bildiğiniz gibi 2020 senesi; tarihde hiç görülmemiş, bir cihan harbi mesabesinde, bütün devletleri ve toplumları ilgilendiren, etkileyen, belki de ‘great reset’ denilmesini hak edecek iktisadi bir dönüşümü temin edecek sun’î bir salgın ile sona ermek üzere…

Ne hikmetse ABD seçimlerinden bir kaç gün sonra bu salgının aşısının bulunduğu ve aşı olan kişiyi %90 ihtimalle bir yıl koruyacağını vaad eden türk asıllı alman bilim adamı tarafından bulunduğu açıklandı. Ne tesadüf tam da başkan Trump’ın öngördüğü, tam da iki gün evvel Ergün Diler’in Washington-Berlin çizgisi dediği gibi!….

Evvela bu türk asıllı alman bilim adamını ‘webofknowledge’a soralım (Şekil 1);

175 makale 15 derleme, 6000 küsur atıf, h-indeksi 34, müthiş!!! Ama o da ne, ilk makalesi daha sadece 2006’da çıkıyor, 2011’e kadar sadece 19 makalesi var. aşıyı bulduğu, kurucu idarecisi olduğu Biontech (hayat için yeni teknoloji diyebiliriz) şirketi 2008’de Bill Gates’in de desteği ile kuruluyor. Allah (tövbe mi demeli bilemedim) yürü ya kulum demiş…

Şekil 1: webofknowledge’da ‘sahin ugur’ diye aradığımda, makale ve derlemeleri seçdiğimde çıkan tablo.

KAYNAK

Şimdi hayat için yeni teknoloji üreten şirket Biontech’i ele alalım (4); heyecan verici şirketin sitesinde çağımızın en mühim hastalığı kanseri immün sistemi manipüle ederek tedavi etmeye çalışan fixvac dedikleri bir çeşit aşı görülüyor. Bu da müjdesini verdikleri Sars-Cov2 aşısı gibi mRNA teknolojisi ile çalışıyor. Belirli bir antijeni (duruma göre kanser, veya virüs) tesbit edip bu antijeni hastanın dendritik hücreleri içine bir çeşit lipid nanopartikül vasıtası ile sokup, bol mikdarda istenilen antijenin üretilmesi ile; hastanın mevcut immün sisteminin bu antijene innate ve adaptif cevaplar husule getirilerek tehdidin ortadan kaldırılması hedeflenmekdedir (4). Henüz başarılı oldukları tek bir kanser türü olmasa da ne gam!…

Daha evvel fakirin basitçe anlatmaya çalışdığı (5, 6) askerî bir sistem olan immün sistemi hatırlayınız. Zihninizde canlanması için linkdeki videoyu da takdim ediyorum (7).

Devşirme sistemi, hücrenin kontrolünü ele alan ve daha evvel olmayan bir proteini ürettiren bu yeni tekniğin ilk örneklerinden biri yine Almanya’da melanomda denenmiş fakat başarılı olmamış (8).

Bu tekniği anlatan güzel bir derlemeden öğrendiğime göre, daha evvel denenen DNA aşıları insertional mutagenesise yani sonuçda kansere sebeb olduğu için terk edilmiş ve bu sisteme geçilmiş (9). Seçilen antijenin sentezlenmesini temin edecek olan mRNA kalıbı in vitro transcription bioreactor denilen bir protein amplifikasyonu ile üretiliyor. Üretilen bu mRNA de bir protein olduğu için normalde vücuda girer girmez immün sistem tarafından yok edileceği için bu mRNA proteinini husule getiren bloklar psödoüridin denilen bir madde ile immün sistem tarafından tanınamaz hale getiriliyor. Hedeflenen antijen sadece bir kaç gün ürettiriliyor ve hem mRNA, hem de hem de hedef antijen bir kaç gün içinde ortadan kalkacağı için (mantıksız!) yan etki görülmeyeceği vaad ediliyor. Üstelik nerede ise her derde deva olabilecek bir teknik imiş (9).

Yeni yayınlanan başka bir derlemede ise konunun zaman çizelgesi çıkarılmış (10).

Şekil 2. mRNA teknolojisinin gelişimi özetlenmiş, henüz ortada HİÇ BİR insan denemesi yok (10)!

Bu derlemede (10) mRNA teknolojisi pek çok hastalığın tedavisi için güçlü bir platform olduğu söyleniyor, satır arasında ise bilhassa otoimmüniteye yol açabileceği belirtilmiş, herhangi bir yerde bahsedildiği görmedim ama abd-i acizin kanaati lenfoid dokuda germinal merkez mimarisinin bozarak lenfomaya, glomerül bazal membranına çökerek nefritik/nefrotik sendroma yol açması beklenmelidir.

Gelelim Biontech’in mRNA tekniği ile SARS-Cov2 diken proteinini antijen olarak üretilmesi esasına dayanan meşhur aşısına. Şirketin CEO’u türk asıllı alman vatandaşının ilk isim olduğu, meşhur aşı firması Pfizer’ın maddi ve manevi desteği ile 23 Nisan-22 mayıs 2020 arasında sadece 72 (yazı ile yetmiş iki) gönüllüde yapılan çalışmanın verileri (11) 23 Haziranda toplanmış, salgın ne zaman başlamışdı? Hazırlanan aşı 1, 10, 30 ve 50 mcg olarak iki doz 60 kişiye, 60 mcg olarak tek doz 12 kişiye uygulanmış. Denekler yan etki açısından sadece yedi gün takip edilmiş (aynı geleneksel eski aşılarda uygulanan hile), ciddi yan etki görülmemiş. Yorgunluk, kırgınlık, ateş gibi bulgulara CRP de artış ve lenfopeni de eşlik etmiş, ama bunu aşının etki mekanizmasına bağlamışlar.

Aradan geçen yaklaşık altı ayda bu 72 deneğin başına neler geldiğini öğrenme ihtimalimiz maalesef yok tabii…

Ortada mukayese edilebilecek daha fare deneyleri yeni yayınlanmış sadece bir aşı var (12). Salgın şartlarında, insanî maksatlarla insanlarda da bazı denemeler yapılabilir tabii, ama Avrupa Birliği’nin üç gün evvel biontech aşısı siparişi vermesi (13) biraz acele edilmiş olduğunu telkin etmekdedir.

ABD’nin her türlü ahlaki kaygıyı bir tarafa bırakmış Operation Warp Speed’i (hızlı çözüm manasında) bile bu kadar aceleyi karşılayamamış durumda (14).

Genetik materyalde olduğu gibi -80 derecede muhafaza edilmesi gereken bu aşının (15) dünyanın en iyi aşı tevzi, tatbik ve muhafaza sistemine sahip ülkemizde (neden acaba) bile saklanması ve uygulanmasının fevkalade zor olduğu teslim edilmelidir.

mRNA teknolojinin muhtemel yan etkileri arasında Ahmed Rasim hocanın da isabetle işaret etdiği antibody dependent enhancement (basitçe antikor iltihabı diyebiliriz) gelmekdedir. Daha evvel rsv ve deng humması aşılarında ortaya çıkan ağır yan etkilerin bu aşılarda ortaya çıkması beklenmelidir (16).

mRNA teknolojisinin hedef antijen için kullandığı mRNA’yin imha edilmesini önlemek için kullandığı psödouridin ise daha evvel patolojik durumlarda (HIV, mitokondriyal miyopati, sideoblastik anemi, diskeratozis konjenita) (17) tesbit edilmiş olup, mezkur aşının uzun vadeli yan etkilerinden sorumlu olacağı düşünülebilir.

Kısa bir süre evvel son derece iyi korunan ve geç de olsa maske kullanmaya başladığı halde Covid-19’a yakalanan Başkan Trump’a uygulanan, bir iki gün sonra ayağa kaldıran tedaviyi de anlatmadan olmaz. Daha evvel prematüre bebeklere palivizumab, rh uyuşmazlığında gebelere rhogam uygulamasında yapıldığı gibi bu hastalıkda (bütün enfeksiyon hastalıklarında kullanılabilecek daha güvenilir bir teknik olduğu kanaatindeyim) da kullanılmaya başlanan rekombinant monoklonal antikorlar gelişdirilmiş durumda (18).

Hoca Ahmed Rasim’in dediği gibi gelelim neticeye;

Bir: Bütün bu işlerde bir yanık kokusu var!

İki: Bu aşıyı bırakınız evvela ABD, Avrupa Birliği denesin (Kobay mevzuu).

Üç: mRNA teknolojisi heyecan verici ama, Truva atı olarak kullanılmak için de fevkalade uygun (Malthusian felsefe)…

Dört: Ülkemiz her iki teknolojiyi de gelişdirebilecek alt yapıya sahip.

Beş: Enfeksiyon/fatalite oranı gripden bile düşük (19) bir virüs için risk alınmalı mıdır? Cevabımın ASLA olduğunu belirtmeliyim.

Altı: Derhal Millî İstihbarat Teşkilatı bünyesinde bir ‘Tıbbî İstihbarat Birimi’ teşkil edilmelidir.

(1) https://islamansiklopedisi.org.tr/devsirme
(2) https://en.wikipedia.org/wiki/Guinea_pig
(3) https://en.wikipedia.org/wiki/Human_subject_research
(4) https://biontech.de/science/platforms
(5) https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/07/06/misafir-yazar/bagisiklik-sistemi-hazir-ve-ogrenilen-olmak-uzere-ikiye-ayrilir/
(6) https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/08/06/misafir-yazar/bagisiklik-viruslere-karsi-nasil-calisir/
(7) https://www.statnews.com/2020/11/10/the-story-of-mrna-how-a-once-dismissed-idea-became-a-leading-technology-in-the-covid-vaccine-race/
(8) https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18481387/
(9) https://link.springer.com/article/10.1007/s00018-018-2935-4
(10) PMID: 32916818
(11) PMID: 32998157
(12) PMID: 32783919
(13) https://www.ft.com/content/4c33d9bf-5ed9-43d4-b907-4d79d71599cf
(14) https://articles.mercola.com/sites/articles/archive/2020/09/22/warp-speed-vaccine-will-be-shielded-from-liability.aspx
(15) https://www.cnbc.com/2020/11/09/covid-vaccine-pfizer-drug-is-more-than-90percent-effective-in-preventing-infection.html
(16) https://www.nature.com/articles/s41564-020-00789-5
(17) https://en.wikipedia.org/wiki/Pseudouridine
(18) https://investor.regeneron.com/news-releases/news-release-details/regenerons-regn-cov2-antibody-cocktail-reduced-viral-levels-and/
(19) https://medium.com/microbial-instincts/clarifying-the-true-fatality-rate-of-covid-19-same-as-the-flu-8148e38b9ab5

Okumaya Devam Et

Somatoscope

  (Bu videolar bakteri oluşum görüntülerinin tüm aşamalarını değil sadece 13 aşamasını göstermiştir.) Sormamız gereken önemli bir soru var:Modern...