“Çocuk felcinin arkasında kimlerin olduğu anlaşılırsa, Covid süreci daha iyi okunur”

Araştırmacı-yazar Gül Temel

Modern tıp çocuk felcini, “poliovirüs isimli virüsün merkezi sinir sistemine saldırması sonucu oluşan bir hastalıktır” diye tanımlar. Oysa bu, viral bir hastalık değildir. DDT, çocuk felcinin başlıca sebebidir.

1900’lerin başında ABD’de çocuklarda görülen bu hastalık için Rockefeller Tıp Araştırmaları Enstitüsü’nün yönettiği ana akım tıp “viral” kaynaklı iddiasında bulunur. Bu enstitüden S. Flexner ve P. Lewis maymun deneyleri ile bu iddiayı ispatlamak ister.

KAYNAK

Fakat Simon Flexner ve Paul Lewis, virüs izolasyonu diye gösterilen çalışmada, bu izolasyonun hiçbir şekilde gerçekleşmediğini baştan haber verirler.

“Ne film preparatlarında ne de kültürlerde hastalığa neden olan ajanı keşfetmekte başarılı olamadık.”

KAYNAK

1948’de New York Eyaleti Sağlık Departmanından Gilbert Dalldorf ve Grace M. Sickles, felçli çocukların dışkılarını hayvanlara enjekte edip hayvanlarda felç oluşturup oluşturmadığını anlama yöntemine “virüs izolasyonu” diyecek kadar ileri gider.

KAYNAK

1954’te Dulbecco ve Margaret Vogt da poliovirüsü izole ettiklerini iddia eder fakat aslında saf viral izolatları kullanmadıklarını belirterek, ortada hâlâ bir virüs izolasyonu olmadığını göstermiş olur. Özetle poliovirüs hiçbir zaman var olmamıştır.

KAYNAK

Çocuk felcine bir virüsün değil, 1900’lerden başlayarak bahçelere, çiftliklere ve tarım ürünlerine püskürtülen siyanür, DDT gibi çeşitli pestisit kimyasalların sebep olduğunu Rockefeller Enstitüsü’nden bağımsız araştırmalar yürüten birçok doktor güçlü senetlerle deklare eder.

1949’da Dr. Daniel Dresden akut DDT zehirlenmesinin “merkezi sinir sisteminde dejenerasyon” ürettiğini, bunun ciddi infantil felç vakalarda gözlemlenen ile aynı olduğunu saptar. “DDT merkezi sinir sistemini koruyan kan – beyin bariyerini delmektedir.”

KAYNAK

Dr. Ralph Scobey 1952’de felçli çocukların kan örneklerini inceler ve çocukların kanlarında yüksek miktarlarda guanidin, arsenik, kloroform gibi zehirli kimyasalların olduğunu görür. “Bu, hastalığın otokton zehirlenme tepkisi olduğunun bir kanıtıdır.”

KAYNAK

Dr. Morton Biskind 1953’te yazdığı “Public Health Aspects of the New Insecticides” başlıklı makalesinde çocuk felci ve DDT arasındaki bağlantıyı net bir şekilde ortaya koyar: “DDT kullanımıyla birlikte çocuk felci insidansı keskin bir şekilde arttı.”

Dr Morton Biskind makalesinde DDT maruziyeti yaşayan çocuklarda akut alevlenmeler sonucunda felç gözlemlediğini, DDT tahribatlarının virüse atfedildiğini, DDT ve çocuk felci gibi birçok felaket arasındaki çok basit nedensel ilişkinin ısrarla görülmek istenmediğini anlatır. KAYNAK

Biskind: “Vakaların %1’inden daha azı kan ve idrar testleriyle test ediliyor. %99’u sadece semptomların varlığı ile teşhis ediliyor. Ekstremitelerde akut ağrı, ateş, mide rahatsızlığı vb. endüsriyel zehirlenme göstergesi. ‘X virüse’ yüklemek saçmalık.” KAYNAK

Biskind ve Scobey aynı dönem, Kongre’ye DDT’nin çocuk felcinin nedeni olduğunu açıklamak üzere davet edilir. Fakat sundukları onca kanıta rağmen, öncesinde çocuk felcinin Halk Sağlığı Kanununa bulaşıcı hastalık olarak kaydedilmesi engelini aşamazlar.

KAYNAK

Scobey, Kongre’de yaptığı konuşmada Rockefeller Enstitüsü’ne bağlı olan viroloji ve halk sağlığı uzmanlarının Halk Sağlığı Kanununda söz sahibi olduğunu eleştirir:

“Hükümet ve kimya şirketleri ortaklaşa DDT’nin çocuk felcine sebep olduğu gerçeğini virüs teorisiyle örtüyor.”

Yine de Morton Biskind, Ralph Scobey, Irving Bieber gibi doktorlar DDT kullanımı üzerine büyük farkındalık uyandırır. Çocuk felcinin viral bir hastalık olmadığı hükümet tarafından kabul görmese de DDT konusunda kamu bilinci gelişir ve mevzuatta büyük değişikliklere gidilir.

Grafikler, DDT kullanımı ile çocuk felci korelasyonunu net bir şekilde ortaya koyar. 1940’lardan itibaren DDT püskürtülmesinin artan – azalan grafiğine paralel çocuk felci insidansı da artar – azalır. Çocuk felci 1954’ten itibaren DDT püskürtmesinin düşen eğimini takip eder.

DDT’nin zehir olduğunun nihayet anlaşılması ve kullanımının azaltılması sonucunda çocuk felci vakaları da düşmeye başlar. Tam da bu zamanda Rockefeller Tıbbi Araştırma Enstitüsü üyesi Jonas Salk, Ulusal İnfantil Felç Vakfı adına “ölü virüs” çocuk felci aşısı geliştirir. Böylece tarihteki en büyük aşı saha deneyi başlar ve bir yıl süren bu klinik deneyde yaklaşık iki milyon çocuk aşılanır. Tüm deney (kontrol deneyi olmadan) Rockefeller Enstitüsü Bulaşıcı Hastalıklar Bölüm Başkanı Thomas Rivers tarafından denetlenir. KAYNAK

Bu deney sonunda federal hükümet aşıyı onaylar. Akabinde de Cutter Laboratuvarına aşı üretimi için lisans verilir. Cutter aşılarını alan 200bin çocuktan 40bini sadece birkaç gün içinde çocuk felci vakası bildirir, yüzlercesi felç olur, onlarcası ölür.

KAYNAK

Dönemin sağlık dergisi Herald of Health’in 1960 Aralık sayısında Chicago doktoru Ernest B. Zeisler’in raporu yayınlanır. Zeisler:

“Salk’ın aşıları binlerce çocuk felci vakasına ve yüzlerce çocuğun ölümüne yol açtı. Aşı zararları bir bir karartıldı!”

KAYNAK

Zeisler devam eder: “Aşıların testlerini yine aşı üreticileri yaptı. Yalnızca üreticisi tarafından test edildiler. Aşıların güvenliği, saha deneyinin sonuçlarından gerektiği gibi yargılanamadı. Bilimsel prosedürün temel ilkelerini ihlal ettiler! Aşılar asla güvenli değildi.”

Salk’ın aşıları Cutter olayı ile durdurulur. Akabinde Albert Sabin’in aşıları piyasaya sunulur. Salk’ın ve Sabin’in aşılarında değişmeyen bir madde: SV-40. SV-40 maymun virüsü denilse de aslında çocuk felci aşılarında kullanılan toksik bir maddedir.

KAYNAK
Strickler et al. çalışmasında polio aşıalrındaki kontaminasyonla zamansal ilintisi gösterilmiş kanser tipleri


SV-40’ın yıkıcı etkilerinden yalnız birkaçı:

SV-40 kemik kanserine tümörlere sebep olur (KAYNAK)
Osteosarkomlar ve SV-40 ilişkisi (KAYNAK)
SV-40 CD4 düşüklüğüne sebep olur (KAYNAK)
Mezotelyoma ve SV-40 (KAYNAK)

Bugün hala seyrek de olsa uygulanan çocuk felci aşılarına bir kritik: “Aşı içerikleri aşılamayı takiben aylar hatta yıllar sonra salgınlara neden olabilir.” Aşı zararlarını ısrarla perdelerken aşının sebep olacağı hastalıkları önceden haber vermek…

KAYNAK


Çocuk felci nasıl sonlandı?

1955’den itibaren kullanımı azaltılan DDT’nin tamamen ortadan kaldırılması için araştırmacılar hükümete rapor yazıp baskı yapar. DDT kullanımı 1972’de sonlanır. Ve çocuk felcinin sonlandığı tarihler de işte bu zamanlardır.

KAYNAK

Son olarak “neden bu kadar yoğun bir şekilde DDT püskürtmesi yapıldı?” diye soranlara cevap: Çünkü başta Rockefeller ve birçok kimya şirketi böceklerin çocuk felci virüsünü yaydığını söyledi. Zehirlerle hasta edilen insanlara yöneltilen aşı zehirleri… Tanıdık geldi mi?


Neden aşı karşıtıyım?

Çünkü zehir tacirlerinin zehirlerinden seçmece yapmıyorum. Aşıların hepsi zehirdir, geçmişte ve günümüzde herhangi hastalığa çare olduğunun ve salgınları bitirdiğinin hiçbir bilimsel kanıtı yoktur. Aşı karşıtıyım çünkü bilimden tarafım!