Askeri terminoloji ile, yani “Son Sürat Harekatı” ile 1 yılın altında bir sürede hazır edilen ve acil durum onayı ile ülkelerin vatandaşlarına dolaylı ve dolaysız yoldan zorunlu tutmaya başladığı Covid-19 aşıları resmi olarak “deneysel ürün” kategorisinde olup, gerçek etkinlik ve tehlike profili ancak genel nüfusa vurulduktan sonra ortaya çıkacaktır.

Deneysel aşılar

Ülkemizde devreye sokulan Pfizer’ın CV-19 aşıları, rakibi Moderna aşıları gibi yepyeni, daha önce hiç denenmemiş bir “gen teknolojisi” olan mRNA tekniği üzerinden işlemekte. Hayvan deneyleri atlanarak insanda kullanımına geçilmiş bu deneysel biyolojik ürünün sağlığımıza getireceği “yenilikler” ne olacak, hep birlikte şahit olacağız. 

Aşağıda Amerikan İlaç ve Gıda İdaresi FDA’nın, CV-19 aşılaması sonrası ortaya çıkması beklenen ve takibe aldıkları sağlık sorunlarını göreceksiniz. Çocuk takvimindeki aşıların yan etki takibinde sınıfta kaldıkları kendilerince de itiraf edildiğine göre, aşı ile bağdaştırılmayacağını şimdiden öngörebileceğimiz ama kağıt üzerinde bakılacak olası CV-19 aşı reaksiyonları şu şekilde öngörülmüş:

KAYNAK

İleride değişebileceği notuyla, CV-19 aşılarının yaratacağı muhtemel sağlık sorunları:

  • Guillain-Barre sendromu
  • Akut disemine ensefalomiyelit
  • Transvers miyelit
  • Enselefalit/miyelit/ensefalomiyelit/menengoensefalit/menenjit/ensefalopati
  • Konvülsiyonlar/havale nöbetleri
  • İnme
  • Narkolepsi ve katapleksi (yığılakalım) 
  • Anafilaksi
  • Akut miyokard enfarktüsü
  • Miyokardit/Perikardit
  • Otoimmün hastalık
  • Ölüm
  • Gebelik ve doğacak bebeğin akıbeti ile ilgili sorunlar (düşük vs)
  • Demiyelinizasyon ile karakterize diğer akut hastalıklar
  • Anafilaksi dışındaki alerjik reaksiyonlar
  • Trombositopeni
  • Dissemine İntravasküler Koagülasyon (Yaygın damar içi pıhtılaşması)
  • Artrit ve artralji/eklem ağrısı 
  • Venöz Tromboembolizm
  • Kawasaki hastalığı
  • Çocuklarda birden fazla sistemde meydana gelen enflamasyon sendromu 
  • Hastalığın aşıya bağlı olarak daha da ilerleyici seyri

Bu sağlık sorunlara biraz daha yakından bakalım:

Akut disemine ensefalomiyelit: Beyin ve omuriliğin birarada iltihabıdır. Akut dissemine ensefalomiyelit (ADEM), santral sinir sisteminin genellikle viral enfeksiyonlar veya aşılamadan sonra gelişen akut enflamatuar demiyelinizan hastalığıdır. Multifazik ADEM’i multipl sklerozdan ay›rt etmek güç olabilir.Akut dissemine ensefalomiyelit (ADEM), klasik olarak aşılama veya sistemik viral enfeksiyonlarla birlikte görülen, monofazik bir sendrom olarak tanımlan›r. Patolojik olarak perivasküler enflamasyon, ödem ve demiyelinizasyonla karakterizedir. Klinik olarak, hastallığa özgül olmayan sistemik belirti ve bulgularla sınırlı kalabilir ya da hızlı gelişen fokal veya multifokal nörolojik işlev bozukluğu ile özellenir. ADEM’in epidemiyolojisi ve patogenezi tam olarak anlaşılmamıştır. Çocukluk çağında daha sık görülen ADEM’in akut ensefalitlerin yaklaşık %10-15’ini oluşturduğu bildirilmiştir. Rutin klinik ve laboratuvar yöntemlerle ADEM’i enfeksiyöz nedenli meningoensefalitlerden ayırdetmek güç olabilir. Tanı diğer olası nedenlerin dışlanması, beyin görüntülemesi ve nadiren de nöropatolojik inceleme ile konur. Bu yazıda status epileptikus klinik tablosu ile hastaneye getirilen ve ADEM tanısı alan bir olgunun seyri sunulmuştur. KAYNAK
Anafilaksi: Önceden vücuda girişiyle duyarlılık oluşmuş bir antijen (ilaç, aşı, belli bir besin maddesi, hayvansal serum, böcek zehiri, kimyasal madde vb.)‘in, vücuda ikinci defa girişiyle gelişen, yaşamı tehdit edici aşırı duyarlılık reaksiyonu; anafilaksi (Anafilaktik reaksiyon, Ig E antikorlarının aracılığıyla mast hücrelerinden histamin vb. kimyasal medyatörler salgılanmasına bağlı olarak gelişir. Söz konusu maddeler arteryol ve venüllerde vazodilatasyona, kapiller permeabilitede artışa sebep olur. Bu vasküler yanıta, bronkospazm, ürtiker ve anjiyoödem de eşlik eder),
*Dissemine İntravasküler Koagülasyon: Septisemi, kan basıncının aşırı düşüşü, zehirli yılan ısırışı, kanser, ağır ameliyat, ağır travma, ağır kan kaybı gibi durumları takiben gelişen, mikrosirkülasyon’da fibrin ve trombosit artımı sonucu küçük trombüsler oluşmasını küçük damarlar, özellikle kılcal damarlarda koagülasyon faktörleri (fıbrinojen, trombosit vb.)’nin azalışına bağlı şiddetli kanamaların izlemesiyle belirgin patolojik durum; yaygın damar içi pıhtılaşması (Dikkat: Bu durum bizzat “yeni” tip “koronavirüs” enfeksiyonu sonucu oluştuğu ileri sürülen tıbbi sorundur.)
Ensefalit: Beyin iltihabı. Ateş, bilinç bulanıklığı, mide bulantısı ve baş ağrısı genel görülen belirtileridir. Ensefalitte nörolojik fonksiyon bozuklukları ile birlikte beyin dokusunun enflamasyonu söz konusudur. Değişik seviyelerde bilinç bozukluğu vardır. Davranış ve kişilik bozuklukları, ışığa karşı hassasiyet, ense sertliği, konuşma bozukluğu, hareket bozukluğu, motor bozukluklar, bazı bölgelerde duyu kaybı, kasılma, kaslarda güçsüzlük, çift görme, döküntü, kranial sinir felçleri, artmış derin tendon refleksleri, patolojik refleksler gibi klinik bulgular görülür.
Ensefalomiyelit: Beyin ve omuriliğin birarada iltihabı.
Ensefalopati: Letarji, demans, nöbetler, titreme, kas seğirmesi ve kas ağrısı, Cheyne-Stokes respirasyonları (beyin hasarı ve koma ile görülen değişik bir solunum şekli) ve koma gibi belirtiler ile karakterize beyin hasarı, beyin hastalığı.
Guillain-Barre sendromu: Ayak ve bacak kaslarından başlayarak kısa sürede karın, göğüs, kol ve yüz kaslarına yayılan, kaslarda -bazen felce uzanabilen- kuvvet azalması ve his kaybı ile belirgin polinevrit; Landry felci; Guillain-Barre sendromu (Sendrom, genellikle bakteriyel veya viral enfeksiyonu ya da aşılanmayı takiben gelişir. Periferik sinirlerde yer yer miyelin kaybı ve iltihaplanma söz konusudur. Bazı hastalar nüks göstermeksizin 20-25 gün içinde iyileşirler; diğer hastalarda ise iyileşme -bir yıl gibi- daha uzun bir süreyi kapsar)
İnme (stroke): Acil bakım gerektiren ciddi bir tıbbi durumdur. Kalıcı beyin hasarı, uzun süreli sakatlık, hatta ölüme neden olabilir. İnme esnasında her dakika çok önemlidir. Gelişmiş toplumlarda üçüncü ölüm nedeni ve birinci sakatlık sebebi olan inme beynin bir kısmına oksijen bakımından zengin kan akışının engellenmesi ile oluşur. Oksijenlenemeyen beyin hücreleri birkaç dakika sonra ölmeye başlar. Beyindeki ani kanamalar da eğer beyin hücrelerine zarar veriyorsa inmeye neden olabilir.
Katapleksi: Vücut kasları tonusunde geçici olarak oluşan ani gevşeme; katapleksi (Ani heyecan, korku veya içten gülüş esnasında oluşur ve hasta bilincini kaybetmeksizin birden yere çöker.
Kawasaki Hastalığı: Özellikle 5 yaşın altındaki çocuklarda görülen, yüksek ateş, tek ya da iki taraflı konjunktivit, boyun lenf düğümlerinin şişmesi, farenjit, ağız mukozasının kızarması, dilin çilek görünümü alması, yaygın eritematöz döküntü, el ayaları ve ayak tabanlarında soyulma ve -ritim bozuklukları, perikardit, miyokardit gibi- kalp komplikasyonları ile belirgin, sebebi bilinmeyen akut hastalık.
Menengoensefalit: Beyin ve beyin zarlarının beraber iltihabı.
Menenjit: Beyin veya omurilik zarlarının ya da her ikisinin, bakteri veya virüs nedeniyle iltihaplanması.
Miyelit: Omurilik iltihabı. 
Miyokard enfarktüs: Kalp kasında besleyici damar (koroner arter)’ın trombüs ile tıkanması nedeniyle bölgesel nekroz oluşması; miyokart enfarktüsü (Miyokart enfarktüsü, genellikle 40 yaşın üzerinde ve erkeklerde görülür. Epigastriyum’da oluşan şiddetli ve sürekli göğüs ağrısı, çoğu kez çeneye, boyna, sol kola ve kürek kemikleri arasına yayılır. Bu tipik ağrının yanı sıra terleme, yüz solukluğu, nefes almada güçlük, ölüm hissi, bulantı ve kusma başlıca klinik belirtileri oluşturur)
Miyokardit: Kalbin kas tabakasının iltihabı; miyokard iltihabı
Narkolepsi: Zaman zaman aniden beliren -karşı konulmaz- uyku eğilimi; herhangi bir aktivite esnasında, aniden -15 dakika kadar süren- uyku nöbeti gelmesi, kas tonüsünün gevşemesi ile belirgin patolojik durum.
Perikardit: Kalp zarı iltihaplanması.
Transvers miyelit: TM, hem yetişkin hem de çocukları etkileyen bir felç durumudur. Beyinden vücudun diğer bölgelerine sinirsel verilerin aktarılmasını sağlayan omuriliğin iltihaplanması ile seyreden ender nörolojik hastalıklardan bir tanesidir. Hastalığa yakalanan kişilerde ortaya çıkan belirtiler omuriliğin hangi seviyesinden itibaren etkilendiği ile doğrudan ilişkilidir. Ortaya çıkan semptomların temel belirleyicisi budur. Hasta belirtileri göstermeye başladıktan 24 saat sonra hastalık son safhaya gelecek şekilde hızlı yayılır. İlk belirtisi bacaklarda ve nadiren kollarda uyuşma-karıncalanma şeklindedir. Bu hissizlik zamanla vücuda yayılır. Omurilik etkilendiği için, dokunma gibi duyularda ve bazı kaslarda işlevsizlik gözlenir. Mesane ve bağırsak kontrolü kaybedilir.

TM genellikle viral veya bakteriyel bir hastalığın sonucudur ya da bağışıklık sisteminin omuriliğe saldırması (Otoimmün) sonucu oluşur.

Felç, kas güçsüzlüğü, ağrılar, duyusal sorunlar görülebilir. En sık 10-19  yaşındaki çocuklarda ve 30 ila 39 yalşındaki yetişkinlerde görülür. Nadirende olsa hepatit B, kızamık-kabakulak-kızamıkçık ve difteri ve tetanoz gibi hastalıkların aşı uygulaması yapıldıktan sonra transvers miyelit gelişebilir.  KAYNAK1, KAYNAK2 
Trombositopeni: Kanda trombosit sayısının-kanamaya uzanmak üzere- ileri derecede azalışı
Yaygın damar içi pıhtılaşması
Venöz Tromboembolizm: Toplardamarda pıhtılaşmaya bağlı tıkanıklık

Aşıların Cezai Müeyyideye Bağışıklığı Tam

Hukuken dileyen tıbbi deneye katılıp ilaç veya aşılar için kobaylık yapabilir, ancak burada bile katılımcısı olacağınız deneyin sağlığınız için taşıdığı risk ve faydalar konusunda önceden aydınlatılmanız şartı vardır. Covid-19 aşılarının tamamı için, göreceğiniz her türlü zararda (hastane yatışı, sakatlık ve ölümler) üretici firmaya dava açmanızın yolu hukuken tümüyle kapalıdır. Ülkelerin, vatandaşın vergisiyle ödenek sağladığı pandemi aşılarından oluşacak zararda firmaları bu şekilde koruma altına almış olması hayli düşündürücüdür.

Firmalar aşı deneyi düzeneğini, aşıyı her durumda başarılı gösterecek şekilde kuruyor

Harvard Tıp Fakültesi Halk Sağlığı ana bilim dalı eski öğretim üyelerinden William Haseltine, Forbes’ta yayımlanan Covid-19 Aşı Protokollerinin Düzeneği Aşıyı Başarılı Gösterecek Şekilde Tasarlanmıştır başlıklı yazısında şunları söylüyor:

“Bu aşılar için gerçekleştirilen klinik deneylerin, Covid-19’un en manalı ve insanlar için en büyük ehemmiyete sahip tıbbi sonuçlarının önlenip önlenmeyeceğini gösterecek biçimde düzenlenmediğini görüyoruz: Genel enfeksiyon riski düşecek mi, hastane yatışı oranları düşürülebilecek ve ölümler engellenebilecek mi, bilinmemektedir. Görünüşe göre bu deneyler, aşının başarılı addedilmesi için gerekli minimal eşik atlatılacak biçimde kurgulanmıştır.”

İngilizlerin saygın tıp dergilerinden British Medical Journal (BMJ)’ın editörlerinden Peter Doshi de benzer yorumda bulunuyor:

“[Covid-19 aşılarının güvenlik ve koruyucu etkinlik profilini değerlendirmek üzere yürütülmekte olan deneylerin hiçbiri hastane yatışı, yoğun bakımda bakım ihtiyacı veya ölüm gibi ciddi sonuçlarda bir azalma sağlanıp sağlanmayacağını görmek üzere tasarlanmamış gözükmektedir. Üzerinde çalışılan aşıların virüs bulaşını engelleyip engellemeyeceğine de bu deneylerde bakılmadığı görülmektedir.”

Peki ama, olunan aşı birtek CV-19 belirtilerini göstermenizi önlüyor, fakat ne enfeksiyon oluşumunu ne de kişiden kişiye virüs bulaşını önlüyorsa, pandemiyi bitirmeye ne gibi bir faydası olabilir ki? Bu halde, bu tıbbi uygulama zorunlu tutulmaya nasıl kalkışılabilir?

Covid-19 aşılarının tehlike profili neye benziyor?

Akademisyen ve hemşire Kristen Choi, Pfizer’ın Covid-19 aşısı ile ilgili deneyimlerini hakemli tıp dergisi JAMA’da şöyle aktarıyor

“[Covid-19 aşısının] ikinci enjeksiyondan sonraki deneyimim ise farklıydı. Kolumda enjeksiyon yeri derhal ağrımaya başladı, ilkinden çok daha kötü bir ağrıydı bu. Günün sonuna doğru baş dönmeleri başladı, titreme ile birlikte mide bulantısı ve çatlıyormuşcasına bir baş ağrısı oluştu. Ogün erkenden yattım, anında da uyuya kalmışım zaten. Geceyarısı gibi epey bir ağırlaşmış uyandım; ateş, titreme, mide bulantısı, baş dönmesi ve sersemlik ile birlikte, ağrıdan iğneyi olduğum kolumu bile kaldıramadığımı fark ettim. Ateşim 37.4 °C’tı. Bütün gece döndüm durdum yatakta, düzgün uyuyamadım. Sabah 5,30’da gözümü açtığımda yanıyordum. Ateşim 40.5 °C’a çıkmıştı. Bu kadar yüksek ateşlendiğim vaki bile değildir, epey korkuttu bu durum beni açıkçası..”

CNBC’deki bir habere göre, Pfizer’ın CV-19 aşı deneyine katılmış bir başka kişi de aşıyı olduğu günün gecesini enjeksiyon ağrısından hiç uyuyamadan geçiyor. Olduğu ek dozla aynı yerdeki ağrıyı daha da şiddetli yaşıyor, arından gece saat 01.00 civarı şiddetli grip benzeri belirtilerle hasta düşüyor. Geceyi elektrikli battaniyeye sarınmış vaziyette geçiriyor ve titremeleri öyle şiddetli seyrediyor ki vücudu adeta kontrolden çıkıyor ve birbirine vuran dişlerinden biri bu üşüme atağında kırılıyor. Yatakta yatmak bile her tarafımı acıtır oldu diyen denek, sonunda soluğu doktorda alıyor.

Tennessee’deki CHI Memorial Hospital acil servis hemşiresi Tiffany Dover da kameralar önünde olduğu Pfizer’a ait CV-19 aşısını olduktan 15 dakika sonra, yine kameralar önünde fenalaşıyor. Kendine geldiğinde yaptığı açıklama, acı/ağrı hissettikten sonra bayılmasına sebep olan tıbbi bir durumunun olduğu yönünde. Ayaktayken fenalaşan hemşireyi son anda tutan biri sayesinde başını yere çarpması önlenmiş oluyor.

Pfizer’ın Covid-19 aşısı için yürütülen klinik deneylerde katılımcılarda görülen yan etkiler şunlar: iğne yerinde ağrı (%84.1; dermansızlık (%62.9); başağrısı (%55.1); kas ağrısı (%38.3); üşüme-titreme (%31.9); eklem ağrısı (%23.6); ateş (%14.2); iğne olunan yerde meydana gelen şişlik (%10.5%).

Moderna’nın Covid-19 aşısının klinik deneylerinde ise yan etki oranları daha da yüksek: iğne yerinde ağrı (%92); dermansızlık (%70); başağrısı (%64.7); kas ağrısı (%61.5); eklem ağrısı (%46.4); üşüme-titreme (%45.4%); mide bulantısı/istifra (%23); ateş (%15.5);  iğne olunan yerde meydana gelen şişlik (%14.7).

Aşıdan dolayı gelişen anafilaktik şok

Yukarıda sözü edilen istenmeyen etkilerin ötesinde, Covid-19 aşılarından sonra gelişen alerjik reaksiyonlar olağanın çok üstünde seyrediyora benziyor. İngilizlerin The Guardian gazetesinden bir habere göre, iki sağlık çalışanının Pfizer’ın Covid-19 aşısını olur olmaz geliştirdikleri ağır alerjik reaksiyon sonrası idari birimlerce şu şekilde bir uyarı yayımlanmak durumunda kalınıyor:  

“Sağlık geçmişinde herhangi bir aşı, ilaç yahut yiyeceğe ciddi alerjik reaksiyon öyküsü bulunanların Pfizer/BioNtech aşısını olmaması gerekmektedir. Yapılan tüm aşılama girişimleri, hasta canlandırma üniteleri yakınında olmalıdır. Aşılama ancak ve ancak canlandırma için ekip ve ekipman bulundurulan sağlık merkezlerinde yapılabilir.”

Ve yine ABD’den bu defa CNN haberi: “Alaska sağlık çalışanları arasında Pfizer’ın Covid-19 aşısı vurulduktan sonra alerjik reaksiyon geliştiren üç günde üçüncü vaka ile karşı karşıyayız.Bu habere konu olan hemşirelerden biri, aşıdan önce herhangi bir alerjisinin olmadığını, ancak bir seferinde arı sokmasından dolayı alerjik reaksiyon yaşamış olduğunu bildiriyor. Bir diğerinin bildirimi de, daha önce herhangi bir aşıdan sonra bu tarz alerjik bir reaksiyon yaşamamış olduğu yönünde. ABD’de bir diğer eyalet, Idaho’dan bir yetkilinin yaptığı açıklamaya göre de yine 2 sağlık personeli, Pfizer’ın Covid-19 aşısını olduktan sonra ağır alerjik reaksiyon yaşıyor. TV kanalı Fox’un haberine göre de, Chicago’daki büyük bir hastanede Pfizer’ın Covid-19 aşısı ile aşılamaya başlandığı gün dört sağlık çalışanında gözlemlenen istenmeyen etkilerden sonra aşılamaya geçici olarak ara veriliyor. 

Aşıdan sonra geçirdiği yüz felcinden sonra video kaydı sosyal medyaya düşen ve herkesi bu aşıdan uzak durmaya çağıran Tennesee’li siyahi hemşireye kulak verelim:

Video Deşifre Metni:

“Aşıyı olduktan sonra iyiydim, pek bir şey hissetmedim. Fakat 3 gün sonra doktora gitmek zorunda kaldım çünkü yüzümde sorunlar oluşmaya başladı. Şu anda yüzüm sol tarafı komple felçli ve Bell’s Palsy’liyim artık.”

“Gördüğünüz gibi gülemiyorum… Gülümsemeye çalışıyorum ama olmuyor…”

“Herkesin şunu bilmesini istiyorum: Bu aşı gelmiş geçmiş en berbat aşı!”
“Kimseye yapmam bu aşıyı, en kötü düşmanıma dahi!”
“Amerikam lütfen duy sesimi, bunların bizi düşündüğü filan yok, UMURLARINDA DAHİ DEĞİLİZ.”

“Kimse bu aşıyı olmasın!”

Koronavirüs hastalığı aşıyla daha da ağırlaşacak mı?

Bilindiği gibi, son yirmi yıldır koronavirüs üzerine yapılan aşı çalışmalarının hayvan demeylerinden öteye geçememesinin nedeni, aşılanan hayvanların daha sonra vahşi virüsle temasta neredeyse kesin ölüme götürecek şekilde hastalığı çok daha şiddetli geçirdiklerinin gözlemlenmiş olması. Yan etkilerine rağmen bu deneysel, gerçek manada etkinlik ve güvenlik çalışması yürütülmemiş Covid aşılarını olan kişiler arasında, en ateşli aşı savunucusu “uzman”ları dahi tir tir titreten fenomen yaşanacak ve dolaşımdaki gerçek virüsle temasta hastalık önlenemez şekilde daha ağır seyredip hayati tehlike yaratacak mı, hep birlikte göreceğiz. Bu fenomene bağlı hayatını yitireceklerin yakınları aşıya vermiş oldukları onam neticesinde bu riski göze aldıklarını beyan etmiş olduklarından, hiçbir şekilde ne aşıyı uygulayanları, ne devleti ne de aşı üreticisi firmayı dava edemeyecek, haklarını arayamacaklar. 

Avukat Robert F. Kennedy’nin Children’s Health Defense Derneği’nden, Bill Gates’in devletlerden geliştirilecek korona aşıları için neden yasal dokunulmazlık hakkı istediğine dair aydınlatıcı video.