Corona virüs salgını mı, yoksa salgın vasıtası ile yaratılan ‘panik’ havası mı daha tehlikeli.. ya da salgın gerçekten kendiliğinden mi başladı; yoksa gözlerden uzak bir plan dahilinde ‘enfekte’, yani enfeksiyon bulaştırılmış insanlar vasıtası ile mi yayıldı?. Enfekte olmuş insanlar diyorum; zira başlangıç aşamasında aniden yere yığılan insan videolarını hatırlarsınız.. bilim-kurgu film sahnelerinden enstantaneler..

Bahse konu olan corona, belki bilmeyenler olabilir diye yazalım; oldukça kalabalık bir virüs ailesidir. hayvanlar arasında daha yaygındır, ‘zoonotik’, yani hayvanlardan insanlara bulaşabilir; ki iddialar da bu yöndedir. Yani sanıldığı gibi yeni değil, ya da çok da bilinmeyen rastlanmayan bir tür değil, yaratılan ‘algı’nın aksine..

..uzaydan gelmiş olabileceğini iddia eden ‘dangalak’ların dediği gibi, ‘sır’lık bir durum yok ortada.. işte bu bir ‘komplo teorisi’dir!.

..ancak hatırlayanlarınız olacaktır; bir süre önce Microsoft’un kurucusu ‘melek’ insan Bill Gates’in ‘hayır işlerine’ daha çok zaman ayırmak için sahibi olduğu şirketten istifa etmesi ve benim-bizim bu istifayı yeni bir ‘komplo’ geliyor diye yazmış olmamız ise, bir ‘komplo teorisi’ değil!. gerçeğin.. ya da niyetin ne olduğu ile çok ilgilidir!. daha önce de yazmış ve iletmiştik, sevgili Bill Gates’in ‘ted’ konferansındaki konuşmasından bazı bölümleri, şu kısacık cümle bile yeterlidir ‘anlama sorunu olmayan’lar için..;
“Dünyada 6,8 milyar insan var ve bu rakam 9 milyara doğru çıkıyor. İyi bir aşılama programı ve sağlık hizmetiyle bunu (nüfusu) %10-15 azaltabiliriz.”

Dünyada ‘aşı’ karşıtlığının yükseldiği günümüzde, ‘corona virüs’ aşısının bulunması için ‘dua’ eden insan manzaraları.. ‘bir an önce bulsalar da kurtulsak’ yakarışları ve daha pek çok beklenti içine sokulan insanoğlu.. ya da kızı.. yani daha düne değin ‘aşı’ ve türevi pek çok sağlık ürününe şüphe ile yaklaşan büyükçe bir kalabalık, artık ‘aşı’nın aslında nasıl da vazgeçilmez bir yöntem olduğu konusuna ikna olmuş durumda!.

..bu ‘başarı’ değil de nedir!. verilen, ya da verilmek istenen ‘mesaj’ çok açık; ‘her şekilde bize muhtaçsınız!. ya da ‘siz kim oluyorsunuz da, aşı konusunda kafa karışıklığı yaratıyorsunuz!’ gibi..
madem öyle; ‘o zaman öpüşmeyeceksin!’, ‘sinemaya, tiyatroya gitmeyeceksin!’, ‘maçlara, diğer etkinliklere katılmayacak, kısaca eve hapis olacaksın!’..

..’ha bir de, biraz daha zorlarsanız, çocuğuna da sarılamayacaksın!’.. o halde, ‘aklınızı başınıza alın, aşınızı olun!’.. meali..

..yine de karşı çıkanlar olursa, cahaletle, ‘statüko’cu olmakla, hatta daha ilerisi, ‘ahmak’ ve ‘bilim’ düşmanı olmakla suçlanacaktır.. ki benzer tepkileri en yakınlarımızdan bile almıyor değiliz!.

Bu işin sadece bir yüzü; artık ‘aşı’ karşıtlığı toplumsal bir taban bulamayacaktır!. gerçi bu cümle çok doğru değil; zira mevzu ‘aşı’ düşmanlığı değil, ‘aşı’ adı altında piyasaya sürülen materyallerin ‘içeriği’ ile ilgilidir.. yani sanıldığı gibi, ya da lanse edilmeye çalışıldığı gibi; kimsenin ‘aşı’ karşıtı olduğu falan yok!. Bill Gates’in yukarıda verdiğimiz sözünü yinelersek eğer; ”
“Dünyada 6,8 milyar insan var ve bu rakam 9 milyara doğru çıkıyor. İyi bir aşılama programı ve sağlık hizmetiyle bunu (nüfusu) %10-15 azaltabiliriz.”

..inançlılar fikri ile ‘tanrıyı oynamak’!. ya da benim-bizim fikrimizle, ‘doğa’nın ırzına geçmek’!. hangi yetki, ya da ‘irade’ ile bu fikri hayata geçirme peşindeler!. ya da kimin yaşayıp, kimin öleceğine karar vermek!.

..elbette corona virüs aşısı da çok yakında bulunacak (baştan beri olmadığına inanalar için); ancak insanların bu yaratılan panik ve kaos ortamı vesilesi ile dikkatinden kaçırılacak olan şudur; bu ‘aşı’ vasıtası ile elbette salgını kontrol altına alacaklar, lakin yine bu ‘aşı’ içeriğinde bulunan ‘diğerleri’ ile neyi ‘enjekte’ edecekler!. emin olun yaratılan bu korku ile, kimse ‘aşı’ları ve içeriklerini sorgulama gereği duymayacak!. sorgulamaya kalkanları da, modern tıp karşıtı olmakla suçlayıp ‘kalabalıklar’ içinde eriteceklerdir!. dedim ya, bu işin bir yönü..

Çok yönlü bir ‘operasyon’ bu.. ve oldukça da başarılı sonuçları olan bir operasyon..

..insanları iki şekilde etkisiz hale getirebilirsiniz; birincisi, ‘güvenlik zafiyeti yaratarak!. ikincisi ‘sağlık’ endişesi yayarak!. Güvenlik endişesi ile her yerin kameralarla donatılmasına ses çıkarmayan insan; ki faydaları saymakla bitmez!. en azından küçük hırsızları yakalarsınız!. meali..

..’ya büyük hırsızlar?’..

..onların, kameraları kuranlar olduğundan habersiz yaşamak!.. ne güzel.. ve ‘güvenlik endişesi’ istismarının gelecekte.. hem de yakın gelecekte varacağı boyut; yatak odalarına değin girecek olan kameralardır!. tüm çıplaklıklarını ve sevişme görüntülerini (cloud computing) ‘bulut‘lara yükleyenlerin itiraz edeceğini düşünmüyorsunuz sanırım!. (modern embesiller)..

..ya da sevdiklerinin ‘sağlık’ları ile sınanmak!. istersen o ‘aşı’yı yaptırma!. çocuğunun geleceği ile sınanmak!.

Çoğu defalar dile getirdiğim gibi, ‘büyük kalabalıklar’ akla aykırı pek çok şeye büyük bir oranla bağlanır ve inanırken; çok basit ve akla yatkın pek çok şeye inanmakta güçlük çeker!. ‘WHO’ (Dünya Sağlık Örgütü) nün ne denli ‘şaibeli’ bir kurum olduğunu ‘Tezgâh’ isimli kitabımda, küçük bir bölümde olsa dahi, ‘kuş giribi’ bahsi ile yazmıştım.. işte bu corona virüs bahsini de, aynı bağlantı ve ilişkiler ağı ile eşitleyebilirsiniz..

WHO‘nun, yani Dünya Sağlık Örgütü‘nün genel sekreteri Tedros Adhanom‘un mart 2019 yılında yaptığı konuşmanın bir bölümünde;
“Hayvanlardan insanlara bulaşan ve potansiyel olarak küresel bir salgına neden olacak yeni bir grip virüsü tehdidi her zaman mevcuttur.”

Aslında bu ‘salgın’ın hiç de yabancı olmadığını, ve sandığınızdan daha tanıdık olduğunu şu şekilde de açıklamak mümkün; ki bilindik medya ve türevlerinde bu bilgilere ulaşmak mümkün değildir.. öyle ki; 2002 yılında yine Çin’de ortaya çıkan ve ‘sars’ olarak da bilinen Şiddetli Akut Solunum Sendromu da, aslında bir corono virüs salgını idi!. Covid-19 türü virüs salgını.. o salgında da en çok etkilenen yine yaşlılardı..

Yine yukarıda söylediğim gibi, bu salgının çok yakında biteceğini rahatlıkla ve konu hakkında bir uzman olmamama rağmen söyleyebilirim.. ancak bu ‘deneme’lerin.. ‘deneme’ler diyorum; çünkü bu boyutlarda yaratılan ‘küresel salgın’ düzeyinde ölüm oranlarının ‘düşük’ oluşu; ihtimaldir ki, gelecek salgınlar için ‘piar’ niteliği taşımaktadır.. burada önemli olan, gelecek ‘büyük salgın’larda; öncelik, salgın esnasındaki ‘ölüm’ oranları mı baz alınacak!. yoksa ‘salgın’ın durdurulması için piyasaya sürülecek olan ‘aşı’lar vasıtası ile mi ‘nüfus kontrolü’ sağlanacaktır!.

Daha önceki pek çok yazımda, okuyucularım iyi bilir.. ‘kadın üreme’ işlevine ve ‘erkek sperm’ sayılarına, yine ‘sağlık endişeleri’ yaratılarak nasıl müdahale edildiği gerçeğinden sıklıkla bahsetmekteyim!. gdo-gmo’lu besinlerin insan vücudunda ve sıklıkla cinsel üreme alışkanlıkları ve cinsel tercihler konusunda ne gibi değişikliklere yol açtığı ve bu değişiklikleri ‘evrim’ sürecinin doğal akışından çok daha hızlı bir şekilde.. neredeyse bir-iki nesil içerisinde ortaya çıkardığı.. hatta bir önceki yazıda ‘parkinson’ hastalarının kullandığı ilaçların erkek hastalarda ‘homoseksüalite’ye yol açtığının, mahkeme kararı ile onandığı.. ve daha nice ‘absürd’ gelişmenin ‘bilim’ adı altında insanlığa dayatıldığı gerçeği; ve yine tüm bu gelişme ve gidişata karşı çıkanların ‘cehaletle’ suçlandığı bir garip durum içindeyiz..

..demem o ki; bu son ‘salgın’ ve akabinde yaratılan korku, panik ve kaos ortamı neticesinde uzunca bir süre her şeye amiyane tabir ile, ‘eyvallah’ denilecek bir ortam hazırlandı!.

..Melinda ve Bill Gates Vakfı ve benzerlerinin önü alabildiğince açıldı!. Bu vakıf; ‘yarı aydın’ tarafından Afrika’nın kurtarıcı melekleri gibi görülse de, gerçekte; Afrika’nın ve diğer kıtaların felaketine yol açan bir yapılanmadır!.

..yine pek çok defa dile getirdiğim gibi, bu ‘salgın’ ve yaratılan etkilerinin, çeşitli ‘dinci’ gruplarca ‘tanrının laneti’!. gazabı!. dünyanın sonu yaklaşıyor gibi tarif edileceği ve son dönemde oldukça gündemde olan ve artık gündemden düşmeyecek, ‘mehdi-mesih’ beklentilerine bir cevap olarak değerlendirileceği açıktır.. bu da işin diğer bir boyutudur ve ‘arka plan’ bir-biriyle her açıdan çoklu bağlantı içinde çalışmakta..

..ez-cümle, kendi kişisel temizliğinize dikkat etmek elzem olandır; ortada bir ‘salgın’ olduğu aşikardır ve kaldı ki bu yazı da, ‘yoktur’ dememekte!. ancak korku ve endişelerinizin, gelecek nesillerin şekillendirilmesi için ‘araç’ olarak kullanılmasına rıza göstermeyin!.

..inananlar da ölecek!.. benim gibi olanlar da.. zannımca tek ortak noktamız, topraktan geldik, toprağa döneceğiz..

..paniğe gerek yok!.

..son olarak; tedbirli olmak başka bir şey.. tedbir için yaşamak başka!.

abartmaya gerek yok!.

..elbette bu yazıya da ‘komplo teorisi’ diyenler olacaktır!. normaldir.. ancak, bugün yaşananların ‘komplo’ olmadığını kim ispatlayabilir!.

..siz yine de ‘sağlıkla’ kalın..

 

cem yağcıoğlu 15-03-2020

edebiyatgazetesi / kritik eşik

Kaynak:
http://kritikesik.com/2020/03/15/bastan-sona-komplo/

Bunlar Da İlginizi Çekebilir

Son haberler

SANTRAL DOGMA, mRNA AŞISI ve ÖLÜMSÜZLÜK ÇIKMAZI!

“Tanrı yoksa, her şey mübahtır” Dostoyevski (1). Kelime mânâsı ‘temel hakikat’ olarak anlaşılması îcab eden ‘santral dogma’dan ilk defa 1957’de DNA’nın helezonî yapısını keşfeden Francis Crick bahsetmiş. Gencecik yaşında DNA’nın yapısını çözmek için maruz kaldığı...

Corona Sürecindeki Hikayelerine Talibiz

Bizimle konu hakkındaki her türlü duygu, düşünce ve yorumunu paylaşarak bu platforma sen de katkı sağlayabilirsin.

Bize Katıl

Yabancı dilden Türkçe’ye çeviri konusunda destek olmak ya da kendi alanın çerçevesinde paylaşımlarımıza katkı sağlamak istersen, bize yazabilirsin.

Bizi takip et

Güncel paylaşımlardan haberdar olmak ister misin?