ŞOK RAPOR!

İngiliz resmi makamlarının ülkede 8 Aralık 2020 tarihinde uygulanmaya başlanan Pfizer ve Oxford / Astrazeneca aşılarına bağlı olumsuz reaksiyonlara dair raporu hiç iç açıcı gözükmüyor.  

İngilizler MHRA Sarı Kart sistemi ilaç ve aşı yan etkilerine dair bildirim topluyorlar. 8 Aralık 2020’den 24 Ocak 2021 tarihine kadarki dönemde İngiltere’de Pfizer/BioNTech aşısından 5,4 milyon doz, Oxford Üniversitesi/AstraZeneca aşısından da 1,5 milyon doz uygulandığı tahmin ediliyor. İkinci doz olarak da çokça Pfizer/BioNTech aşısından 0,5 milyon doza yakın bir miktarın uygulandığı bildiriliyor.

Lâkin beklenildiği gibi, aşılananların sayısı arttıkça ortaya çıkan olumsuz reaksiyonların sayısı da artıyor ve Pfizer aşısı için bildirimi yapılmış 49.472 reaksiyon, Oxford / Astrazeneca için de 21.032 reaksiyon kayda geçiyor. Elbette, Sarı Kart sistemine ilaca ve/veya aşılamaya bağlı oluşmuş reaksiyonlar hiçbir zaman tam bildirilmediği için, gerçekte rakamların çok daha yüksek olabileceğini akılda tutmak gerekir. 

The Daily Expose grubu, aslını buradan görebileceğiniz raporun Pfizer aşısı ile ilgili bölümünü derinlemesine inceliyor ve bizler de size bu çalışmadan bilgiler aktarıyoruz.

İnsan hücrelerine “belirli bir görev” icra etmesi yönünde komut verme aracı olarak geliştirilmiş mRNA teknolojisine sahip Pfizer aşısı sayesinde şu an 5 kişi kör kalmış, 31’i de görme duyusunda ağır tahribat yaşamış durumdalar. Sadece 24 Ocak tarihine kadar, 5-6 haftalık süreçte aşıya bağlı görme kaybı/sorunu yaşayanlarca bildirimi yapılmış 634 vaka var. 1 senedir evde dört duvar arasında ailenizi, eşinizi dostunuzu göremeden yaşamışsınız, sonra hayatınızı size geri vereceği iddiasıyla “deneysel” bir aşıyı olmaya razı olup, ardından bir daha ne kimseyi ne de bir şeyi görebilir hale gelmişsiniz. Bu insanlara yaşatılan bu işte.

Deneysel Pfizer aşısı yüzünden gelişmiş 21 de serebrovasküler kaza (cerebrovascular accident – CVA) var. Serebrovasküler kaza, beyin damarlarındaki tıkanma yahut yırtılma nedeniyle beyin hücrelerinin oksijensiz kalarak ölmesine deniyor. Buna, inme dendiği de oluyor.

Serebrovasküler Kaza: Beyin damarlarında ani yırtılma, emboli vb. bir olay sonucu bilinç kaybı, felç ve bazen ölüme uzanan akut durum; akut beyin hasarı.

4 Aralık‘ta İngiliz devleti halka önerdikleri Pfizer aşısının doğurganlık üzerindeki etkisi hakkında bilgisi olmadığını itiraf ederken şu bilgileri de sağlıyor:

‘Gebelik’ 

COVID-19 mRNA Aşısı BNT162b2’nin gebelerde kullanımı ile ilgili veri bulunmamaktadır.
Hayvanda üreme sistemi toksisitesi ile ilgili deneyler henüz tamamlanmamıştır

COVID-19 mRNA Aşısı BNT162b2’nin gebelikte kullanımı önerilmemektedir. 

Doğurganlık çağındaki kadınların, aşılanmadan önce gebe olmadıklarını teyit etmeleri gerekir. Ayrıca, doğurganlık çağındaki kadınlara 2. aşı dozundan sonraki en az iki ay boyunca gebe kalmamaya dikkat etmeleri salık verilmelidir.

Peki o halde Pfizer aşısı yan etki dökümünde 4 düşük ne arıyor?

Devletin kendi yönergeleri gebe olanların veya 2 ay içinde gebelik düşünenlerin Pfizer aşısı olmaması gerektiğini söylerken, gebe kadınlara bu aşı ne demeye vuruluyor? 

Ana akım medyada bu konular neden hiç gündeme getirilmiyor?

Maalesef, Oxford / Astrazeneca aşısından sonra da 2 düşük bildirimi var.


Bunlar yetmezmiş gibi analizimizde daha da sarsıcı bilgiler çıktı karşımıza. Sarı Kart sisteminde Pfizer aşısına bağlı 59 ölüm, 7 de ani ölüm bildirimi var. Bay Hancock’un (İngiltere Sağlık Bakanı) demeyi sevdiği gibi bu “iğne”yi olur olmaz düşüp ölüveren 7 insandan bahsediyoruz.

24 Ocak 2021 itibariyle Pfizer aşısına bağlı Toplam Ölüm sayısı ise 107. Yani, kör kalan 5 kişi, inmeli 21 kişi, devlet olmasın demesine rağmen aşı vurulup bebeğini kaybetmiş 4 kişi ve ne yazık ki aşıdan sonra hayatını kaybetmiş 107 kişi var elimizde. Hepsi de bu deney aşamasındaki, devletin firmalara hukuki tam koruma verdiği, acil durum izni icat edilerek halkın üzerine  boca edilen ve oluşmuş zararı kimsenin tazmin etmeyeceği aşılardan dolayı oluyor.

24 Ocak 2021 itibariyle ayrıca Pfizer/BioNTech aşısına bağlı 69 da yüz felci (Bell’s Palsy) bildirimi var. Yüzün bir tarafındaki kasları güçsüzleşmesi yahut felci ile karakterize bir durumdur.



Devlet tabii ki Covid aşılarının bu korkunç yan etkilerini geçiştirmeye çalışmakla meşgul, o yüzden rapord şöyle bir bildirimleri yer almakta:

Kampanya gereği aşılananlar şu ana kadar ağırlıklı olarak yaşı oldukça ileri olan nüfus grubundan oluşmaktadır ve elbette bu insanların birçoğu altta yatan tıbbi durumlara sahip bireylerdir. Yaşın ileri olması ve altta yatan kronik hastalıkların bulunması, hele de milyonlarca kişinin aşılandığı düşünülecek olursa, tesadüfi advers olaylarla da daha sık karşılaşılacağı manasına gelmektedir. O yüzden, gelen bu bildirimleri çok dikkatli bir biçimde ele alıp, aşılama olsun olmasın zaten oluşabilecek hastalıkları aşı yan etkisinden ayırmamız gerekir.

Ve değerli okurlar, okumuş olduğunuz bu açıklama “Riyakarlık”ın daniskasıdır. Altta yatan yığınla kronik hastalığa sahip onbinlerce insan SARS-CoV-2’ye pozitif verdikten sonraki 28 gün içinde hayatını kaybettiğinde ölüm nedeni olarak “Kesin Covid” yazıldı ve Covid ölümlerine ait  istatistik hanesine ekleniverdiler. (ONS ve NHS (sağlık bakanlığı) verileri üzerindeki analizimizi okumak için buraya bakınız). Fakat tabii ölümleri bir tek Covid için bu şekilde sayabiliyoruz, iş aşıdan ölümlere geldiğinde ise bu insanlar olsa olsa “altta yatan hastalıklar”ından dolayı ölmüştür, her gelen ölüm bildirimini kabul edemeyiz, inceleyip ayıklamamız lazım deniyor.

Oysa Covid ölümlerini bu şekilde saydıkları için İngiliz halkı bir yıldır diktatöryel tahakküm altında yaşıyor. Ortadaki sorunu görebiliyor musunuz?

O “iğne”yi olacak mısınız?